Değerli dostlar,
Eğitimciler olarak öğrencilerimizi teknolojiyi doğru kullanma ve zararlarından uzak durmaları
hususunda uyarsak da yeterli olamamaktadır.
Öğrenciler kadar velilerin de bu konuda bilinçlenmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Çocukların karşı karşı karşıya oldukları tehlikelerin farkında olma ve gerekli önlemleri almaları
için mentalup.net adlı siteden derlediğimiz 26 sayfalık PDF velilerimize yol gösterecektir.
Dersine girdiğimiz tüm öğrencilerin velileriyle bu çalışmanın linkini paylaşmanız dileğiyle.....
PDF Dosyasının Tüm İçeriğine Aşağıdaki Metinde Ulaşabilirsiniz.
*************************************
Teknolojinin Çocuklar İçin
Zararları ve Yararları
Teknoloji: İnsanların ihtiyaçlarına yönelik araç ve
gereçlerin üretilebilmesinde gerekli olan bilgi, yetenek, yöntem ve teknikler
bütününe denir. Bu tanımdan yola çıkarak teknolojinin yararları üzerinde
durmamız gerektiğini düşünebiliriz fakat bilinçli kullanılmadığı
durumlarda teknolojinin zararları ile karşı karşıya kalıyoruz!
Bilinçsizlikten bahsettiğimizde haliyle
aklımıza ilk gelmesi gereken, çocuklardır. Bir yetişkinin
teknolojiyi zararlı yönde kullanmasına “bilinçsizlik” diyebileceğimiz gibi
“tercih” de diyebiliriz. Fakat çocuklar için “tercih” diyemeyiz. Çünkü
çocuklar, teknolojik ürünleri zararlı yönde kullanırken kendilerine verdikleri
zararın bilincinde değildirler.
İlk düşünmemiz gereken soru şu: Çocuklar için teknoloji neyi ifade eder?
Cavap:
Bilgisayar, tablet, telefon, televizyon, gelişmiş oyuncaklar ve benzeri,
çocukların ilgi alanına girecek tüm teknolojik ürünler. Çocuklar için teknoloji
bunlardan ibarettir.
Teknolojinin Zararları
1- Zihinsel Becerilerde Bozukluk:
Bilgisayar, telefon, tablet gibi
teknolojik cihazların başında (ekran başında) fazla vakit geçirmek dikkat
dağınıklığı ve konsantrasyon bozukluğu gibi problemlere neden oluyor. Bu durum,
çocuğun akademik başarısını olumsuz yönde etkileyerek, okulda ve derslerdeki
başarısını düşürüyor.
Elbette, bu problemi teknolojiye mal
etmemek gerekir. En başında söylediğimiz gibi, bu tür sorunların sebebi,
teknolojinin aşırı (bilinçsiz) kullanılmasıdır. Unutmamak gerekir ki teknolojik
gelişmeler, insana fayda sağlama amacı taşır. Doğru teknolojiyi, doğru miktarda
kullanmak elbette zararlı değil, yararlı bir
kullanım şeklidir.
2- Sosyal Becerilerde Bozukluk:
Bilgisayar başında çok fazla
oyun oynayan çocuğun, gerçek hayattan kopuk olduğu bu süreç boyunca
sosyal becerileri zayıflıyor. Çevresiyle yeterince iletişim, etkileşim ve
paylaşım içerisinde olmayan çocuk, tüm bu ihtiyaçlarını sanal ortamda
karşılamaya çalışıyor.
Örneğin çocuklar, bir oyunda elde ettiği
kıdemi, ulaştığı seviyeyi bir saygınlık unsuru olarak görebiliyor ve arkadaş
çevresinde bu özellikleriyle saygınlık kazanmaya çalışabiliyorlar. Oysa gerçek
hayatta hiçbir önemi olmayan bu unvanların yerini saygı, sevgi,
paylaşım, iletişim gibi becerilerin alması gerekir. Çocuğun, bu
becerilerle saygınlık kazanması gerekir.
3- Öfke ve Korku:
Çocuklar izledikleri videolarda, çizgi
filmlerde veya oynadıkları oyunlarda Momo gibi korkutucu öğelere maruz
kalabiliyorlar. Gerçek ile hayal ürünü arasındaki farkı tam olarak idrak
edebilecek yaşta olmayan çocuklar, tek başına kalma korkusu, geceleri kabus
görme, tek başına tuvalete gidememe gibi olumsuz durumlar yaşayabiliyorlar.
Benzer şekilde, şiddet öğeleri içeren
video veya oyunları tükettiklerinde öfkeli çocuklara dönüşebiliyorlar.
4- Teknoloji Bağımlılığı:
Yine, aşırı kullanımdan
kaynaklanan teknoloji bağımlılığı, kişinin teknolojik ürüne ulaşamadığı anlarda
yoksunluk hissetmesine, dolayısıyla huzursuz olmasına sebep olan bir durumdur.
Teknoloji bağımlısı olan bir çocuk;
internette video izlemediği her an, bilgisayarda oyun oynamadığı her an,
tabletini kurcalamadığı her an kendini mutsuz hissedecektir.
Haliyle, çocuğa daima teknolojik ürün
sunamayacağımıza göre ve bunun zaten yanlış olduğunu bildiğimize göre çeşitli
kısıtlamalara gitmek zorunda kalırız. Ancak bu kısıtlamalar için gecikmiş
olmamızdan dolayı çocuğun, mutsuz bir çocuğa dönüşmesine sebep oluruz.
Bağımlılık maddesinden anlıyoruz ki,
bilinçli ve kontrollü kullanılmaması durumunda teknolojinin zararları,
katlanarak artabiliyor.
5- Fiziksel Problemler:
Teknolojinin zararları, yalnızca
duygusal ve ruhsal bozukluklardan ibaret değil. Konunun bir de fiziksel boyutu
var. Hatalı oturma pozisyonunda uzun süre TV izlemek, bilgisayar veya tablet
kullanmak aşağıdaki olumsuzlukları da beraberinde getiriyor:
- Göz-görme problemleri
- Boyun ağrıları
- Bedenin iskelet yapısında bozulma
- Kol, el, parmak uyuşmaları
- Aşırı yorgunluk
6- Zorbalık, İstismar ve Güvenlik
Sorunları:
Bu başlığa kadar sıkça “aşırı kullanım”
durumundan bahsettik. Teknolojinin zararları arasında aşırı kullanıma bağlı
olmayan gizli tehditler de var. Mesela: Siber Zorbalık! Çocukların
ilgi duyduğu teknolojilerin genellikle internete bağlanabilme özelliği olduğunu
düşünürsek, dış tehditleri de göz önünde bulundurmamız gerekir.
Online iletişim özelliği olan oyun ve
uygulamalarda çocuklar akran zorbalığına maruz kalabiliyorlar. Kötü niyetli
yetişkinler tarafından istismar edilebiliyorlar. Yine kötü niyetli yetişkinler
tarafından, çocuğa veya ailesine yönelik kişisel bilgiler ele geçirilebiliyor.
Bu maddelere ek olarak, şunu da
söyleyebiliriz: Yürüme, koşma, atlama, fiziksel oyunlar oynama gibi kas
gelişimini destekleyici aktivitelere ayrılması gereken süreyi, teknolojik cihaz
başında, hareketsiz bir şekilde geçiren çocuğun fiziksel gelişimi yavaşlar. Bu
gibi durumlarda yeterince kalori yakamayan çocukların obezite riskiyle karşı
karşıya olduklarını da unutmamak gerekir.
Teknolojinin Yararları
1- Zeka Katsayısında (IQ) Artış:
Amerikan Cornell Üniversitesi’nden Prof.
Tomoe Kanaya, farklı ırklardan ve farklı sosyal gruplardan 9 okulda bilimsel
bir araştırma yapıyor. Yaklaşık 9 bin öğrenci üzerinde yapılan bu araştırmaya
göre, mevcut neslin IQ puanları, bir önceki nesilden yüksek çıkıyor. Üstelik
Flynn etkisi de göz önünde bulundurularak, her yeni IQ testlerinin, bir
öncekilere göre zorlaştırılıyor olmasına rağmen sonuç değişmiyor.
Uzmanlar bu durumu doğrudan teknoloji
ile bağdaştırıyor. Çocukların hayatına giren teknolojik ürünlerin sayısındaki
artış ve buna bağlı olarak artan uyaranlar, çocukların daha kompleks
problemleri çözümleyebilmesi için egzersiz görevi görüyor.
“Küçük yaşlardan itibaren hızlı bir
öğrenme sürecine giren çocuk, ne kadar çok şeyle ilgilenir ve ne kadar çok şey
görürse o derecede IQ’su ve becerisi artıyor.” -Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt
Elbette tüm bu yararlar, teknolojinin
doğru kullanılması ile mümkün. Öte yandan, uyaran fazlalığının dikkat
dağınıklığına yol açtığını da unutmamak gerekir.
Özetle: Çocuklar için tavsiye edilen günlük teknolojik
cihaz kullanım sürelerine uyulursa teknoloji yararlı; uyulmazsa
zararlı olabiliyor.
2- Zihinsel Beceri Gelişimi:
Eskiden bir çocuğun yapabileceği beyin
egzersizleri, elindeki materyallerle sınırlıydı. Evinde birkaç farklı zeka
oyunu olan çocuk, sürekli aynı egzersizi yapmak zorunda kalıyordu.
Artık imkanlar çok daha fazla!
Hafızasını geliştirmek isteyen çocuklar
için hafıza oyunları, dikkatini geliştirmek isteyen çocuklar için dikkat
oyunları, görsel becerilerini geliştirmek isteyen çocuklar için görsel oyunlar
ve çok daha fazlası teknoloji sayesinde her an elimizin altında. Dolayısıyla,
“bilgisayarını veya tabletini araba yarışı oynamak yerine, zeka oyunları
oynamak için kullanan çocuklara teknoloji yararlıdır.” diyebiliyoruz.
3- Öğrenmeyi Öğrenmek:
İnternet sayesinde artık her evde uçsuz
bucaksız bir kütüphane var. Çocuklar, merak ettikleri konularda geniş
araştırmalar yapabiliyorlar.
Bu sayede bilgiye ulaşmayı, araştırma
yapmayı ve öğrenmeyi öğreniyorlar.
“Öğrenmeyi öğrenmek.” Bu çok önemli bir
beceri…
4- Eğitici ve Öğretici İçerik Zenginliği
Tıpkı bilişsel becerileri geliştiren
oyun ve uygulamalar gibi eğitici ve öğretici uygulamalar da teknolojinin
faydaları arasında.
Yabancı dil öğreten uygulamalar, toplum
ve ahlak kuralları üzerine öğüt veren, ders verici çizgi filmler, Matematiksel
işlemlerde pratik yaptıran oyun ve uygulamalar ve bunlara benzer, bilgiyi
oyunlaştırma yöntemiyle veren uygulamalar çocukların erişimine her an açık.
Elbette seçilen uygulamalarda ebeveyn
gözetmenliği önemli rol oynar. Çocuklar, bazı riskleri ön göremeyebilirler.
Hangi uygulamaların faydalı, hangi uygulamaların zararlı olduğu konusunda
çocuklara rehberlik yapmayı unutmamalıyız.
5- Yaratıcılık:
Görsel tasarım programları, teknik çizim
programları, kodlama yaptıran programlar ve benzeri tasarımsal araçlar
çocukların yaratıcılığını geliştiriyor.
Yaratıcı yönü güçlü çocuklar, değişen
dünyaya ayak uydurma konusunda başarılı olurlar. Aynı şekilde, değişen dünyanın
değişen ihtiyaçlarına yeni çözümler üretme konusunda da başarılı olurlar.
Tüm bunlar, çocuğun kendini tamamlama
ihtiyacını karşılamasını sağlar. Bu da duygusal gelişim açısından oldukça
önemli bir beceridir; beceriler bütünüdür.
6- Güvenlik:
Çocuğunuz cep telefonu kullanacak yaşta
olmasa bile acil durumlarda size ulaşabilmesi gerekir. Bu ihtiyacı sağlıklı bir
şekilde karşılamak için basit cep telefonları (akıllı çocuk saatleri) üretildi.
Akıllı saatlerin çeşitli özellikleri
var. Örneğin, çocuğunuzun arayabileceği numaraları kendiniz
belirleyebiliyorsunuz. Aynı şekilde, çocuğunuza hangi numaralardan çağrı
gelebileceğini de kendiniz belirleyebiliyorsunuz. Bu sayede çocuğun, tanımadığı
insanlarla iletişime geçme riskini ortadan kaldırabiliyorsunuz.
Okullarda çocuklara, acil durumlarda
aramaları gereken numaralar öğretiliyor. Akıllı çocuk saatine ambulansın,
itfaiyenin numaralarını tanımlayabilirsiniz. Yeri geldiğinde teknoloji,
çocuğunuzun ve toplumun can güvenliğini sağlayan bir kahramana dönüşebiliyor.
TEKNOLOJİYİ NASIL
KULLANACAĞINIZA KARAR VERİN
Bu bölüme kadar, teknolojinin faydaları
ve zararları hakkında madde madde, açıklamalı bilgiler paylaştık. Dikkat
ettiyseniz; zararlarını anlatan maddeler ile yararlarını anlatan bazı maddeler
birbiriyle çelişiyor gibi görünüyor.
Mesela, teknolojinin zararlarından
bahsederken “zihinsel becerilerde bozukluk” maddesi paylaştık. Teknolojinin
yaralarından bahsederken de “zihinsel beceri gelişimi” dedik. Esasen burada bir
çelişki yok. Yalnızca, tüm bu yazının da ana konusu olan küçük bir ayrıntı var:
Teknolojiyi doğru şekilde, doğru
miktarda kullanan çocuklar için eşsiz faydalar var. Yanlış şekilde, yanlış
miktarda kullanan çocuklar içinse büyük riskler var.
Riskli durumların önüne geçmek mümkün!
Ebeveynler olarak çocuklarımıza doğru rehberlik yaparsak, teknolojisinin eşsiz faydalarından
yararlanmalarına imkan vermiş oluruz.
Çocuklar İçin Güvenli İnternet
Kullanımı
Teknoloji artık yaşamın bir parçası.
Çocuklar da farklı bir dünyada yaşamıyorlar. Baktıkları her yerde internete
bağlanabilen teknolojik ürünleri görüyorlar. Merak etmeleri ve kullanmak
istemeleri oldukça normal. Öte yandan internetteki zararlı içerikler ve güvenli
internet kullanımı hakkında ebeveynlerin endişeleri de oldukça normal!
Bu durumda ne yapmalı?
- Yasaklar ve sınırlar konusunda çocuk gelişim
uzmanları neler söylüyor?
- Çocuklar, internetin zararlı içeriklerinden nasıl
korunur?
- Çocuk için güvenli internet ortamı nasıl
sağlanır?
- Güvenli çocuk siteleri hangileri?
- Güvenilir oyun ve uygulamalar neler?
Çözüm Teknolojiyi Yasaklamak mı?
Çocuk için internet, sınırları olmayan bir içerik sağlayıcısıdır! Bu
tanımda “sınırların olmayışı” büyük bir tehlike sinyali ve biz ebeveynler
durumu yönetmekte hayli zorlanabiliyoruz.
Sınırları birlikte çizin!
Unutmamak gerekir ki yasaklar, çocuklar
için genellikle anlamsızdır. Bununla birlikte yasaklar, hem merak konusu hem de
bir tür cazibe unsurudur. Dolayısıyla çocuk gelişim uzmanları da
yasakların çözüm olmadığını her defasında hatırlatıyorlar.
Teknolojik ürünleri çocuklara yasaklamak
yerine, çağın gerekliliklerini de göz önünde bulundurarak, kontrollü
kullandırtmak gerektiğinin altını çiziyorlar.
Neticede, teknolojiyi faydalı kullanmak
mümkündür ve çağımızın gereklilikleri göz önünde bulundurulduğunda bu bir
ihtiyaçtır.
Nasıl mı?
Çocukları İnternetin Zararlı İçeriklerinden
Koruma Yolları
Çocukları internetin zararlı
içeriklerinden korumanın ilk adımı, ne tür içeriklere maruz kaldıklarını
bilmekten geçiyor. Biz ebeveynler, bu konuda ne kadar bilinçli olursak riskli
durumları önceden tahmin edip engellememiz o kadar kolay olur.
Tıpkı uçaklarda yapılan uyarı gibi,
oksijen maskesini önce kendimize sonra çocuğumuza takmalıyız. Bu nedenle,
aşağıdaki açıklamaları dikkatle okumanızı tavsiye ediyoruz.
Çocuklarımız ne tür zararlı içeriklerle
karşılaşıyorlar?
Çocukların en sevdiği içeriklerin
başında oyunlar geliyor. Oyunlara web sitelerinde ve uygulama mağazalarında
ulaşmak mümkün. Çocukları kendi haline bıraktığımızda, tüketmek istedikleri
içeriği hiçbir filtreden geçirmeden kullanabiliyorlar.
Doğal olarak, ücretsiz servislere
başvuruyorlar. Bu hatayı veliler de yapmıyor değil!
Ücretsiz içerik sağlayıcılarda risk
şudur:
Ücretsiz servislerin (oyun, uygulama vs)
gelir kaynağı genellikle reklamlardır. Çocuklar, masum bir araba yarışı
oyunundan bir reklam tıklaması ile zombi oyunlarına geçebiliyorlar. Şiddet ve
korku içeren reklam videolarıyla karşılaşabiliyorlar. Bahis sitelerine veya
müstehcen sitelere tek tıkla geçiş yapabiliyorlar. Ucu açık bir durum.
Ücretsiz ve reklam içeren bir
uygulamadan veya web sitesinden, çocuklar için zararlı olabilecek başka bir
mecraya geçiş yapmak yalnızca bir “tık”a bakıyor!
Az önce, “yasaklamak çözüm değil.”
demiştik. Şimdiyse önemli bir riskten bahsediyoruz! O halde çözüm önerimizi tam
da şu an paylaşmakta fayda var.
Çocuğunuzun oyun oynama ihtiyacını,
sağlıklı bir şekilde karşılamak için ona aşağıdaki özelliklere uygun oyunlar
sunun:
İnternette Güvenilir Oyunlar
- Reklam içermeyen
- Şiddet ve korku öğeleri barındırmayan
- Olumsuz davranışlara örnek teşkil etmeyen
- Diğer oyuncularla online iletişim özelliği
olmayan
- Mümkünse lisanslı kullanılan
- Kamusal alanda güven kazanmış
- Bilinen (güvenilir) bir yayıncı tarafından
sunulan
Bu ve benzeri özelliklere sahip
oyunları, yaşına göre günlük belirli bir süre oynamasına müsaade edin.
Oyunlar için gerekli kriterlerden
bahsettik ama çocuklarımızın tükettiği içerikler oyunlarla sınırlı değil.
VİDEO İÇERİKLERE DİKKAT!
YouTube’da çocuklar için oldukça faydalı
içerikler var. Bununla birlikte çocukların asla izlememesi gereken içerikler de
var.
Birbirini kesip biçen çizgi film
karakterlerinden tutun da MOMO ve Mavi Balina gibi zararlı içeriklere kadar,
bin bir çeşit olumsuzlukla karşılaşmaları an meselesi.
Diyelim ki; çocuğunuzu Mavi
Balina gibi tehlikeli oyunlardan korudunuz. Aynı şekilde, YouTube’da
bu tür popüler konular üzerinden izlenme almak isteyen fırsatçılardan da
koruyor musunuz?
MOMO’nun yaşayan bir karakter olduğuna
dair iddia, biz yetişkinler için gayet mantık dışı olsa da çocuklar buna
inanabiliyor. Akabinde karanlık korkusu, tek başına tuvalet ihtiyacını
giderememe gibi korkunun baskın olduğu ruhsal problemler gelişebiliyor.
“Çocuğunuzun internette video izlemesini
engelleyin!” demenin kolay olduğunu fakat bunu uygulamanın zor olduğunu
biliyoruz. Aynı şekilde, yasaklamak istemeyenleri de
düşünüyoruz.
Alternatif çözüm önerileri:
GÜVENİLİR VİDEO KANALLARI
Eğer kontrollü bir şekilde video
izlemesine müsaade etmek istiyorsanız şunu yapabilirsiniz:
Örneğin, “YouTube” yerine “YouTube
Kids”i deneyebilirsiniz. YouTube Kids’de yayınlanan
içeriklerin, yayın öncesinde çocuklar için uygunluğu kontrol ediliyor. Yine de
çocuğunuzun neleri izlediğini kontrol etmeyi unutmayın. Aynı zamanda, hayali
karakterler konusunda onları bilgilendirmeyi, bu karakterlerin gerçek
olmadığını anlatmayı unutmayın.
“Jellies” isimli çocuk videoları uygulamasını da
inceleyebilirsiniz. Araştırmalarımıza göre bu uygulamada reklam yok ve çocuklar
için yalnızca faydalı olabilecek içerikleri barındırıyor.
Özetle, çocuğunuza video izlemeyi
yasaklamak yerine ona güvenilir video kanalları önerebilirsiniz. Tabii, yaşına
uygun günlük kullanım süresini ihlal etmemesi gerekir.
Online İletişim İmkanı Olan Uygulamalara Dikkat!
Bazı online oyunlarda, diğer oyuncularla
yazışma/konuşma imkanı var. Çocuğunuzun dışarıda tanımadığı biriyle konuşması
ne kadar tehlikeliyse online ortamda konuşması da aynı oranda tehlikelidir.
Buradaki asıl tehlike, bir çocuğun başka
bir çocukla iletişimde olması değil! Göz ardı edebileceğimiz gizli tehlike,
karşı tarafta kötü niyetli bir yetişkinin olabileceği ihtimalidir.
Çocukların duyguları ve düşünceleri
kolaylıkla manipüle edilebilir. Kötü niyetli bir yetişkin çocuğunuza çeşitli
direktifler vererek onu yanlış yönlendirebilir.
Kişisel bilgilerinizin ele
geçirilmesinden -çok daha kötüsü- çocuk istismarına kadar birçok tehlike,
online yazışma imkanı olan uygulamalarda var!
SOSYAL AĞLAR İÇİN YAŞ SINIRI
Sadece online yazışma özelliği olan
oyunlar değil, sosyal medya hesapları da aynı tehlikeleri barındırmıyor mu?
Aynı riskler ve hatta daha fazlası
sosyal ağlarda da mevcut. Bu nedenle BTK’nın (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Türkiye'de
telekomünikasyon sektörünü düzenleyip denetleyen kurumdur. ) açıkladığı sosyal medya kullanmaya başlangıç yaşına
dikkat etmek gerekir. BTK’ya göre çocuklar 13 yaşından önce sosyal
medya profili oluşturmamalıdır.
Çocuklara Güvenli İnternet Ortamı Sunmak İçin Pratik
Öneriler
1. Çocuğunuzla daima iletişimde olun. Sürekli parmak sallayan otoriter bir ebeveyn
olmazsanız ve çocuğu baskılamazsanız sizinle daha fazla paylaşımda olur.
Çocuğunuz, şüphelendiği bir durum karşısında size danışabilecek rahatlıkta
olursa siz de olası tehlikelerden önceden haberdar olmuş olursunuz.
2. Çocuğunuza hayal ile gerçek arasındaki farkı anlatın. İnternet ortamında karşısına çıkabilecek
korkunç/çirkin karakterlerden korkmaması gerektiğini, beğenmediği içeriği
kapatması gerektiğini anlatın.
3. Başkalarıyla sesli veya yazılı iletişime geçebileceği
uygulamaların kendisi için uygun olmadığını anlatın. Normal hayatta, sokakta nasıl ki tanımadığı
insanlarla konuşmaması gerektiğini biliyorsa internetin de farklı olmadığını
anlatın. İnternet ortamında, bir şekilde kendisiyle iletişime geçmeyi başaran
birisi olursa hiç yanıt vermeden durumu sizle paylaşması gerektiğini
hatırlatın.
4. Aile filtreleri ve güvenlik yazılımları kullanın. Tarayıcınızın hassas güvenlik ayarlarını
yapılandırın. Korku, şiddet, müstehcen içerikleri filtreleyin. Bunu yaptıktan
sonra da kontrolü elden bırakmayın. Çocuğunuzla sürekli iletişim halinde olun
ve internette neler yaptığını merak edin. Size de öğretmesini
istediğinizde bunu severek yapabilir. Çünkü çocuklar, yetişkinlere bir şeyler
öğretmekten genellikle keyif alırlar.
5. Çocuğunuzun istek ve ihtiyaçlarını görmemezlikten
gelmeyin. Yasaklamak yerine günlük kullanım
süresi belirleyin ve ona güvenilir içerikler sunun. İndirmek istediği her yeni
oyunu birlikte değerlendirin. Video izlemek istediğinde hangi uygulamadan
izleyeceğini belirleyin. Gerekli araştırmalarınızı yapıp güvenilir içerikler
sunun.
Teknoloji Bağımlılığının
Nedenleri, Zararları ve Önleme Yolları
Çocuğunuzu tablet veya telefonunu bir
kenara bırakması için ne sıklıkla uyarıyorsunuz? Güzel haber: Yalnızca
5 dakika daha oynadıktan sonra bırakacak. Kötü haber: 5 dakikanın
gerçek dünyadaki karşılığı, teknoloji bağımlıları için “günlerce” anlamına
gelebiliyor.
Gerçekle yüzleşelim: Büyük bölümümüz
farkında olmadan teknoloji, internet veya oyun bağımlısıyız. Uzmanların
paylaştığı verilere göre, günümüzün ortalama 4.7 saatini akıllı
telefonlarımızla geçiriyoruz. Buna; çalıştığımız bilgisayarları, tabletleri ve
TV kaçamaklarımızı eklediğimizde ise her gün göz bebeklerimizin 11
saatlik dev mesaisini tamamladığı gerçeğiyle karşılaşıyoruz.
Teknoloji bağımlılığı artık elle
tutabildiğimiz diğer tüm nesneler kadar gerçek. Çocuklarda teknoloji
bağımlılığı grafiği ise büyük sıçrayışlarla yoluna devam ediyor.
Onu ve kendinizi (ihtiyacınız olmadığını
düşünmenize rağmen) bu tehlikelerden korumak için yapabileceğiniz çok şey var!
Hadi, biraz yavaştan alın ve işe bu yazıyı sonuna kadar okumakla başlayın!
Teknoloji Bağımlılığı Nedir?
Teknoloji bağımlılığı: Bilgisayar, internet, video oyunları ve mobil
cihazların aşırı kullanımı sonucunda kişinin, teknolojinin zararlı etkileriyle
karşılaştığı bir çeşit dürtü kontrol bozukluğudur. Teknoloji
bağımlılığı aynı zamanda; oyun bağımlılığı, bilgisayar
bağımlılığı ve internet bağımlılığı gibi farklı
isimlerle de karşınıza çıkabilir.
Gündelik hayatımızda internetten
uzaklaşmak artık hiç kolay değil. Dört yanımız internetle çevrili ve interneti
günlük yaşantımızda birçok nedenden dolayı kullanıyoruz. Fakat bu bizlerin
birer internet bağımlısı olduğu anlamına gelmiyor.
Ancak tüm bu aktiviteler, sağlığımız ve
sorumluluklarımız yönünden gündelik yaşantımızı engellemeye başladığında bağımlılıklardan
söz etmek mümkündür.
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞININ
ÇEŞİTLERİ
Peki, teknoloji bağımlılığının çeşitleri
nelerdir? Diğer birçok bağımlılık gibi teknoloji kullanımıyla oluşan
bağımlılıklar da beynimizin haz noktası gibi kritik noktalarını etkiler. Üstelik
bazılarının fiziksel etkileri yoğunken, bazılarının duygusal etkileri yoğundur.
Teknoloji bağımlılığı çeşitleri:
- Oyun bağımlılığı
- Sosyal medya bağımlılığı
- Alışveriş bağımlılığı
- Video - içerik tüketim bağımlılığı
- Açık arttırma ve şans oyunları bağımlılığı
Yukarıdaki bağımlılık faaliyetleri
insanlara sadece bağımlı olduklarında zarar vermez.
Mesela; sosyal medya bağımlısı
olmamanıza rağmen sosyal medya hesaplarınızdan gelen mesajlara hızla yanıt
verme çabanız, üretkenliğinizi düşürebilir. Ya da trafikte seyir halindeyken
bildirimlerinize bakma dürtünüze yenik düşmeniz, korkunç sonuçlara neden
olabilir.
Teknoloji Bağımlılığının Nedenleri
Teknoloji bağımlılığının kendisi gibi
nedenleri de çeşitlidir:
- Diğer bağımlılıkların dışa vurumu: Var olan bağımlılık veya eğilimlerin
tetiklenmesi teknoloji bağımlılığının en önemli nedenlerinden biri olduğu
düşünülüyor. Kişi eğer geçmişinde alışveriş bağımlılığı sorunu yaşamışsa
internetle birlikte bunun yeni bir bağımlılığa dönüşmesi de epey olası
hale geliyor.
- Utangaçlık ve sosyal anksiyete: Çok utangaç veya diğer insanlarla iletişime
geçmekte zorluk yaşayan bireyler, kaçış yolu olarak internete
sığınabiliyor. İnternet, bu kişiler için yüz yüze iletişime gerek kalmadan
vakit geçirebilecekleri adeta güvenli bir limana dönüşüyor. Utangaç
kişiler çevrimiçi dünyada kendilerini daha iyi ifade edebiliyor,
kişiliklerini ortaya koyabiliyor ve gerçeklikten bağımsız bir kimlikle
kendilerini ifade edebiliyor.
- Depresyon: Bazı
durumlarda depresyon da insanları internet ve teknoloji bağımlılığına
sürükleyebiliyor. İnternette geçirilen eğlenceli zaman, kişiye üzüntüsü
geçici olarak unutturabiliyor. Sorunlarından sürekli kaçmak için internet
ve teknolojiye daha fazla zaman ayıran kişiler teknoloji bağımlısına
dönüşüyor.
- Arkadaş etkisi: Çocuk veya yetişkin fark etmez; arkadaşlar, insanın hayatında
daima etkilidir. İnsanlar bazen arkadaşlarını rol model alırlar ve buna
internet bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı ya da oyun bağımlılığı
dahildir. Kendini arkadaşların arasında sosyal olarak ispatlamaya çalışan
bir çocuk, oyunda en güçlü karaktere sahip olmak için saatlerini ekran
başında tüketmeye hazırdır.
Teknoloji Bağımlılığının Zararları
Teknoloji bağımlılığının zararları
etkileri duygusal ve fiziksel olabilir.
Teknoloji bağımlılığının duygusal
zararları:
- Depresyon
- Suçluluk duygusu
- Anksiyete
- Teknoloji/internet kullanırken öfori duyguları
- Öncelikleri belirleyememek veya planları sürekli
ertelemek
- Dış dünya ve sosyal çevreden izolasyon
- Zaman kavramını yitirmek
- Aşırı savunmacılık
- İşten sakınmak; mesai veya okuldaki görevlerini
yerine getirmemek
- Sorumlulukları sürekli erteleme ve aksatma
- Ani ruh durum değişiklikleri
- Korku
- Yalnızlık hissi
- Rutin işleri yerine getirirken sıkılma
Teknoloji bağımlılığının fiziksel
zararları:
- Sırt ağrıları
- Karpal tünel sendromu
- Baş ağrıları
- Uykusuzluk (insomnia)
- Sağlıksız beslenme (sürekli bilgisayar başında
yemek ve bilgisayardan uzaklaşmak yoksunluk duygusu yarattığı için)
- Kişisel bakım ve hijyeni aksatmak
- Boyun ağrıları
- Göz kuruluğu ve diğer görüş problemleri
- Aşırı kilo kaybı veya obezite
Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığı Nasıl Önlenir?
Teknoloji yararlı amaçlar için
kullanıldığında faydalı, aşırı ve yanlış kullanıldığında ise zararlıdır.
Çocuklarda teknoloji bağımlılığının erken yaşlarda önüne geçmek, ailelerin
dikkati sayesinde daha kolaydır. Tek ihtiyacınız olan: Çocuklar için güvenli internet ortamı oluşturmak ve devamlılığını sağlamak.
- Teknoloji bağımlılığının belirtilerini gözleyin. Kendinize çocuğunuzun internet kullanımının;
okul performansını, sağlığını, ailesi ve arkadaşlarıyla ilişkisini nasıl
etkilediğini sorun.
- İnterneti yasaklamayın. İnternet ve oyunlar günümüz çocukları arasında
epey yaygın. İnterneti, oyun oynamayı yasaklamak bir çözüm değil ancak;
uzmanlara göre sınır getirmek bir çözüm! 4 ila 11. sınıf çocukları
arasında yapılan bir araştırmaya göre: Zaman sınırlaması olmadan
teknolojiyi kullanan çocuklar, sınırlaması olanlara oranla %95
daha fazla vakit geçiriyorlar.
- Alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Çocuklar ebeveynlerinin söyledikleri yerine
yaptıklarını yapmaya meyillidir. Kendi online kullanım alışkanlıklarınızı
gözden geçirip, davranışlarının ona olumsuz örnek olup olmayacağını
inceleyin.
- Sevdiği oyunları deneyin. Çocuğunuzun favori oyunlarında bir deneme
sürüşü de siz yapın! Sevdiği oyunların zararlı ögeler içerip içermediğini,
bağımlılık yaratmaya yönelik etkilere sahipliğini doğrulayın. Bunlarla
sınırlı kalmayın! Mesela, fantastik oyunlar oynamayı seven bir çocuk
fantastik hikaye kitaplarından da hoşlanabilir. Onu çeşitliliğe teşvik
edebilirsiniz.
- Bilgisayarı ve teknolojik aletleri evin herkese
açık bölümünde kullandırın. İnternet
artık çocukların erişmemesi gereken milyarlarca içerikle dolu. Bu
içeriklerin arasında çocukların kolayca bağımlı hale gelebileceği içerikler
de var. Onları, bu içeriklere bir başına ve özgürce erişebileceği
odalarında bırakmayın. Denetimi elinizde tutun.
- Online kullanım alışkanlıklarını takip edin. Çeşitli yazılımlar ve filtreler sayesinde
çocuğunuzun vaktini ne şekilde geçirdiğini öğrenebilirsiniz. Böylece
riskli durumlar hakkında önceden haberdar olup aksiyona geçebilirsiniz.
- Sosyal yeteneklerini sınayın. Çocuğunuz akranlarıyla iletişime geçmekte
zorlanıyor mu? O halde olabildiğince aynı ilgi alanına sahip kişilerin bir
arada olduğu hobi gruplarında yer almasını ve sosyal yönünü geliştirmesini
sağlayın.
- Çocuğunuz internet bağımlılığı belirtilerini
taşıyorsa profesyonel destek alın. İnternet
bağımlılığının nedenleri depresyon, öfke veya kendini yetersiz görme gibi
sorunlara dayanabilir. Eğer bağımlılık belirtilerini yoğun biçimde
görüyorsanız, profesyonel desteğe başvurun.
Teknoloji Bağımlılığı Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavinin ilk adımı kabullenmekle
başlıyor. Teknoloji, internet veya oyun bağımlılığının hayatı gerçekten
etkilediği kabul edilmeli ve bir sonraki adımda tedavi için adımlar
atılmalıdır.
Tıbbi açıdan literatürde teknoloji
bağımlılığı hala tartışmalı bir konu. Bazı uzmanlara göre teknoloji ve internet
bağımlılığı, hastaların kendi çabalarıyla sonuç elde edebilecekleri bir rahatsızlık.
Yaptığının yanlış olduğunu kabul etmesi ve bazı yardımcı yazılımlar kullanması,
hobiler ve sosyal ilişkiler edinmesi sorunun çözümüne yardımcı olabiliyor.
Kimi uzmanlara göre ise bu tip
bağımlılıkların ardında gizlenen nedenler genellikle depresyon, duygu bozukluğu
ve öfke kontrolü olduğundan ilaçlı tedaviye ve profesyonel desteğe ihtiyaç
duyuluyor.
Teknoloji bağımlılığının tedavisi olarak
kullanılan en yaygın yöntemler:
- Kişisel, grup veya aile terapisi
- Davranış değiştirme
- Diyalektik davranış terapisi (DBT)
- Bilişsel davranışçı terapi (CBT)
- Hipoterapi / At terapisi
- Sanat terapisi
- Rekreasyon tedavisi
- Gerçeklik terapisi
Peki, teknoloji hep bir öcü mü olmalı?
Kesinlikle hayır!
Christian Lous Lange’in de söylediği
gibi:
“Teknoloji
faydalı bir hizmetkar, tehlikeli bir hükümdardır.” -Christian Lous Lange
Kendiniz ve çocuğunuz için daima
teknolojiyi faydalı bir hizmetkar olarak kullanın ve sizi yönetmesine asla izin
vermeyin.
Siber Zorbalık Nedir?
Çeşitleri, Örnekleri ve Önlemleri Öğrenin!
Teknoloji; kolay iletişim ve bilgiye
hızla ulaşma avantajlarıyla kapımıza gelirken, siber zorbalık gibi
kötü komşularını da yanında getirmeyi unutmadı.
Araştırmalara göre; her 4
çocuktan 1’i siber zorbalığa maruz kalırken, 6 çocuktan 1’i de -bilerek
veya bilmeyerek- siber zorbalık eyleminde bulunduğunu itiraf ediyor.
Siber zorbalık farkındalığı her geçen
gün gelişmesine rağmen ebeveynlerin, siber zorbalığı nasıl önleyeceklerini
bilmeleri gerekli. Çünkü, siber zorbalık eylemleri çocuklar ve gençlerin
üzerinde yıkıcı duygusal etkilere neden olabiliyor.
Siber zorbalığın çocuğunuzun hayatının
bir parçası olmasını engellemek istiyor musunuz? Harika! O halde, işe bu
sayfadan öğreneceklerinizi vakit kaybetmeden uygulamakla başlayın.
Siber Zorbalık Nedir?
Siber zorbalık: teknoloji aracılığıyla bir kişiyi rahatsız
etmek, taciz etmek, tehdit etmek, utandırmak veya hedef gösteren paylaşımların
yapılmasıdır. Küçük yaştaki çocuklar ve gençler arasında yaygın olan siber
zorbalık eylemleri, yetişkinler tarafından meydana getirildiğinde ise hapis
cezası gibi ciddi yasal yaptırımlar uygulanmaktadır.
Bilinen “Zorbalık” eyleminin aksine,
siber zorbalık için fiziksel güç veya yüz yüze iletişime gerek yoktur. İnternet
bağlantısına sahip herhangi bir cihazı kullanan herkes siber zorbalık eylemi
gerçekleştirebilir. Zorbalar, çocuklar ve gençlerin yakın arkadaş çevresinden
olabileceği gibi anonim de olabilirler.
Siber zorbalığın en sık görüldüğü
platformlar:
- Facebook, Instagram, Twitter ve Snapchat gibi
popüler sosyal ağlar
- Doğrudan cihazlar aracılığıyla gönderilen kısa
mesajlar (SMS)
- E-mail sağlayıcıları, uygulamalar veya sosyal
ağların sunduğu anlık mesajlaşma özellikleri
- Sohbet odaları ve e-postalar
Siber Zorbalık Çeşitleri Nelerdir? Siber Zorbalığın 5
Çeşidi!
Siber zorbalık eylemlerinin hepsi bir
değildir. Yapısı itibariyle, karşılaştığınız veya karşılaşabileceğiniz
eylemlerin tümü kendi içinde farklılıklara sahiptir.
Sorunun ne olduğunu anlamak veya siber
zorbalıktan çocuklarınızı korumak için karşılaştığınız/karşılaşabileceğiniz
sorunun çeşitlerini bilmenizde büyük fayda var:
1. İfşa: Kurbanın
sosyal medya hesaplarının ele geçirilerek komik gösterilmesi veya saygınlığını
yitirmesine neden olacak eylemlerin gerçekleştirilmesi şeklinde açığa çıkar.
İnternette paylaşılan bilgileri silmek ve tamamen yok etmek neredeyse imkansız
olduğundan, bu yöntem kurbanının dijital saygınlığına kalıcı zararlar
verebilir.
2. Bir başkası gibi davranmak: Üretimi daha fazla otomatikleştirmek için
elektronik ve bilişim teknolojilerinin kullanımına dayanmaktadır.
3. Suçlama: Suçlama
yoluyla; biri veya birileri, çocuğunuzun dijital saygınlığını ve arkadaş
ilişkilerini zedelemek için onu küçük düşürecek paylaşımlar yapabilirler.
Genellikle bu saldırılar kişiseldir ve mağdurda öfke yaratır.
4. Trolleme: Trollüğün
ne olduğuna artık hepimiz aşinayız ama evet; trollük de kişinin üzerinde
suçlama ve cevap vermesi için baskı kurulduğunda bir siber zorbalık eylemidir.
5. Hilecilik ve Şantaj: Hileciler
çocukların güvenini kazanarak, onların yüz kızartıcı bilgilerini ve sırlarını
öğrenirler. Sonra bu sıraları internet üzerinde herkesin görebileceği şekilde
paylaşırlar. Hilecililer bazen elde ettikleri bilgileri şantaj yapmak için de
kullanırlar. Bu kişiler çocuğunuzun yakın çevresinden olabileceği gibi,
tanımadığı biri de olabilir.
Siber Zorbalık Mağduru Çocuklarda Görülen Belirtiler
Siber zorbalık eylemlerinin farkına
varmak bazen, sadece çocuğunuzu takip etmek kadar kolaydır. Örneğin: Herhangi
paylaşımlarında; sert, manalı veya acımasız bir dil kullanıyorsa, bir şeyler
yolunda gitmiyor olabilir.
Belirtilerin farkına varmak daima
verdiğimiz örnekteki kadar kolay olmayacaktır. Bazı çocuklar eylemlerini
gizlemek için sahte hesaplar kullanırlar. Siber zorbalığa maruz kalan çocuklar
ise utangaçlık duygusu veya bilgisayarın, telefonun
kullanılmasının yasaklanacağı düşüncesiyle karşılaştıkları sorunları
ailesinden ve öğretmenlerinden gizleyebilirler.
Siber zorbalık belirtileri çeşitlilik
göstermekle birlikte, zorbalık mağduru çocuk ve gençlerde genelde şu belirtiler
baş gösterir:
- İnternet veya mobil cihazları kullandıktan sonra
duygusal olarak öfkelenmek
- Dijital yaşamı hakkında aşırı korumacı
davranışlar
- Aile üyelerinden, arkadaşlar ve genel rutin
aktivitelerden uzaklaşmak
- Okul ve grup toplantılarından uzaklaşmak, kaçınmak
- Ders performansı ve akademik başarının düşmesi
- Evde sürekli kızgın, öfkeli ve tedirgin
davranışlar sergilemek
- Ruh halinde, davranışlarında, uyku ve iştah
düzeninde sürekli değişimler
- Alışılmışın dışında; bilgisayar ve telefon gibi
cihazları kullanmayı bırakmak ya da uzaklaşmaya çalışmak
- Anlık ileti, mesaj ya da e-posta geldiğinde
gergin ve aceleci davranmak
- Bilgisayar ve telefon kullanımına ilişkin
tartışmalardan kaçınmak
SİBER ZORBALIK ÖRNEKLERİ
Tehditler, suçlamalar, küçük düşürmeye
yönelik eylemler, birinin hesabını ele geçirmeye çalışmak, zorla yanıt almak
için baskı kurmak ve mesaj saldırıları siber zorbalık örnekleri arasında en sık
rastlananlarıdır.
Bazı daha spesifik siber zorbalık
örnekleri ise şunlardır:
- Facebook, Twitter ve Snapchat gibi sosyal ağ
siteleri aracılığıyla; rahatsız edici, tehdit veya hakaret içeren mesaj ve
içeriklerin paylaşılması
- Diğer insanların görmesini istemeyeceğinizin
fotoğraf, video veya görüntülerinizin izniniz olmaksızın herkese açık
olacak şekilde paylaşılması
- Kişi hakkında dedikodu veya yalan içeriklerin
mail veya sosyal ağlar aracılığıyla yayılmaya çalışılması
- Kişinin hesap şifresinin ele geçirilmeye
çalışılması veya sahte bir hesap aracılığıyla (fake hesap) taklit ve
zararlı paylaşımların yapılması
- Tanıdığınız veya tanımadığını kişiler tarafından
yapılan mesaj saldırıları ve spam yöntemlerle rahatsız edilmek
- Zararlı yazılımlar vasıtasıyla bilgisayar veya
mobil cihazlarınızdaki kişisel dosya ve verilerinize erişilmeye
çalışılması, bu dosyaların herkese açık olarak paylaşılması
Siber Zorbalık Nasıl Önlenir?
Her 4 çocuktan 1’i gibi, sizin de
çocuğunuzun başı siber zorbalar ile dertte mi? Belki sadece bir tedbir olarak
siber zorbalık nasıl önlenir; bu konuda ailelerin nelere dikkat etmesi
gerektiğini bilmek istiyor olabilirsiniz.
01. Çocuklarınızla Konuşun
Çocuklar siber zorbalık mağduru
olduğunda aileleri veya öğretmenleriyle konuşma konusunda çekimser tavırlar
sergilerler. Olan biteni anlattıklarında, internet ve teknoloji kullanım
özgürlüklerinin kısıtlanacağını düşünürler.
Burada iş size düşüyor. Çocuklarınızla
siber zorbalık hakkında konuşmalı, bunun yaygın ve herkesin başına gelebileceği
bir şey olduğundan bahsetmelisiniz.
02. Güvenliği Sağlayın, Öğretin, Takip
Edin
Çocuklarınızı internet ve teknolojinin
faydalı kullanımı hakkında daima yönlendirin. Onları, teknolojinin yararları ve zararları hakkında bilgilendirin. İnternetin güvenli
kullanımına ilişkin temellerden bahsedin ve dijital dünyadaki hareketlerini
takip edin.
Bir diğer seçenek: Çocuğunuzu online
tehlikelerden uzak tutmak için bilgisayarınıza aile filtresi gibi yazılımlar
yükleyebilir, yaşına uygun yazılım ve oyunlarla vakit geçirmesi için teşvik
edebilirsiniz.
03. Dış Dünyada da Takipçisi Olun
Çocuğunuzun yalnızca online kullanım alışkanlıklarını
takip etmekle yetinmeyin; okul ve öğretmenleriyle sürekli iletişim halinde
olun. Veli toplantılarına katılın ve öğretmenlerin gözlemlerini sorun.
Çocuğunuzun arkadaşlarıyla da sohbet
etmeyi unutmayın. Çocuklar ailesi ve yakın çevresindeki yetişkinlerle
paylaşamadıkları büyük sorunları arkadaşlarıyla kolayca paylaşırlar.
04. Paylaşımlarını Mercek Altına Alın
Çocuğunuzun sosyal medyada yaptığı
paylaşımları takip edin. Bu paylaşımlar size çocuğunuzun sorunları ve iç
dünyası hakkında fikirler verebilir.
Mesajların ve paylaşımların ardında
başka bir anlam olup olmadığını düşünün. Çocuğunuz istemese bile, kişisel
profilinizle daima çocuğunuzla irtibat halinde olun. Arkadaş listesinde yer
alın ve sadık takipçisi olun.
Bu ayrıcalığınızı suistimal etmeyin.
Çocuğunuz hakkında yorum ve paylaşım yapmayın. Aynı şekilde onun paylaşımlarını
da yorumlamayın. Hayalet takipçi olun ve görünmez olmanın avantajını kullanın.
05. Siber Zorbayı Engelleyin
Çocuğunuzun bir siber zorbayla başı
dertte mi? Zorbayı derhal engelleyin ve çocuğunuzun bu kişiyle iletişime
geçmemesini sağlayın. Zorbanın tanıdık biri olması durumunda ailesi ve okul
yönetimiyle, rehberlik servisiyle sorunu paylaşın.
Dışarıdan bakıldığında önemsiz görünen
bir sorun, siber zorbalık mağdurları için gayet önemli olabilir. Yaşadığı
olayların onu etkilediğini düşünüyorsanız, mutlaka profesyonel desteğe
başvurun.
06. Teknoloji ve İnternet Erişimini
Sınırlandırın
Bunu hiç istemediklerinden eminiz fakat
belirli bir yaşa kadar çocukların sınırsız teknoloji ve internet kullanımının
önüne geçilmelidir. Durun! Sakın çocuğunuza teknolojiyi tamamen yasaklamayın:
Yalnızca sınır getirin.
Teknoloji ve internet artık çağımızın
gerçeği. Tüm arkadaşları teknolojinin nimetlerinden faydalanarak eğlenirken,
onun bu zevkten mahrum kalmasına neden olmayın. Sadece denetim altında tutun;
aktivite ve kullanım sürelerini sınırlandırın.
Peki, Ya Çocuğunuz Siber Zorba ise?
Madalyonun diğer yüzüne bakmayı
unutmayalım: Çocuğunuzun bir siber zorba olabilir! Çocuğunun kötü davranışlarda
bulunduğu öğrenmek her ebeveyn için üzücüdür. Ancak böyle bir sorun varsa
sorundan kaçmak ve kendiliğinden düzelmesini beklemek yerine harekete
geçmelisiniz.
Çocuğunuzun bir siber zorbalık
girişimine bulunduğunda çözüm için atabileceğiniz ilk adım, onunla samimi bir
konuşma yapmak olmalıdır. Nutuk çekmeyin; basit bir dille, zararsız gibi
görünen şakaların karşı taraf üzerinde bırakabileceği etkileri açıklayın.
Yaptığı eylemlerin neden kötücül olduğundan ve tekrarlamaması gerektiğinden
bahsedin.
Kafanızda neler olduğunu biliyoruz.
Siber zorbalık yapan bir çocuğun ilacının teknoloji kullanımının
sınırlandırılması veya tamamen yasaklanması gerektiğini
düşünüyorsunuz: Hayır.
Siber zorbalık sadece teknoloji
sınırlandırmasına başvurularak aşılabilecek bir problem değildir. Sorunun
kaynağı öğrenilmeli, çocuğunuzun öğretmenleri ve rehberlik danışmanlarıyla
istişare edilmelidir.
Elbette, çocuğunuzu siber zorbalıktan
korumak için yapabilecekleriniz sadece yukarıda paylaştıklarımızdan ibaret
değil. Her şeyden önemlisi, çocuklarınızın dijital dünyanın faydalarını ve
zararlarını kavraması için örnek almak isteyeceği davranışlar sergilemelisiniz.
İnternet çağında yaşadığımız müddetçe
siber zorbalıkların son bulmayacağı kesin. En azından siz kendinize düşeni yaparak
onu potansiyel tehlikelerden koruyabilirsiniz.
Derleyen: dindersioyun.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz en kısa sürede yayınlanacaktır.